20 Kasım’da Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyoruz. Bugün aslında balonlarla kutlanacak bir günden daha çok dünyanın dört bir yanındaki savunmasız, korunmaya ihtiyacı olan çocukların durumuna ilişkin farkındalık oluşturmak için bir fırsat. Bu konuda bir gün değil her gün düşünmemiz gerekiyor.
Yetişkinler olarak bizler sorumlu davranmak zorundayız çünkü onları bizler dünyaya getirdik. 18 yaşın altındaki çocuklar ve gençler için hazırlanan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocuk hakları konusunda en çok kabul gören sözleşmedir. Türkiye’de bu sözleşmeyi kabul etmiştir. Ancak globalleşen dünyada artık siber suçlar da devrede olduğundan bu sadece kabul eden ülkelerin değil her devletin sorumluluğudur.
Çocuk hakları siber zorbalık ve istismar
Çocuk hakları başta sağlık, eğitim, aile hayatı, oyun ve eğlence, yeterli yaşam standardı,çalıştırılmama olmak üzere istismar ve zararlardan korunma hakkını da içerir. Bu haklar, çocuk büyüdükçe zamanla değişen gelişimsel ve yaşa hitap eden ihtiyaçlarını da kapsamaktadır.
Çocukların son yıllarda en çok karşı karşıya kaldığı tehlikeler arasında siber zorbalık ve istismar rakamları dikkat çekicidir. Dijitalleşen dünyada çocuklar ile ilgili siber zorbalık giderek artmaktadır. Microsoft verilerine göre 2015 yılında internet ortamına her gün 720.000 çocuk istismarı görüntüsü yüklenmiştir.
Facebook ise bu yılın son çeyreğinde çocuklarla ilgili 8.7 milyon cinsel sömürü fotoğrafını kaldırdığını duyurmuştur. Facebook, yapay zekâ kullanımı sayesinde, her gün yayınlanan milyarlarca içeriği tarayarak çocukların yasa dışı görüntülerini kaldırabildi. Evet teknoloji geliştikçe önlemler de artıyor ancak yeterli değil, herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Yapay zekâ ile yapılan taramalar şifrelenmiş iletişim ağlarında ve dark web tabir edilen bazı kör noktalarda henüz işe yaramıyor.
Siber ortamda olsun ya da olmasın tüm şirketlerin, tek tek her bir yetişkinin çocuklara zarar veren her konuda önlem alması gerekiyor. Bu kapsamda, ebeveynler çocuk hakları konularında bilinçlendirilmeli, çocuklara da bu bilgiler verilmeli. Devletlerin, markaların, insanların bu yönde yapılan sosyal sorumluluk projelerine önem vermelerini ve çocuklara iyi bir dünya bırakabilmek için bu konuda daha duyarlı olmalarını istiyorum.